,
Vlad III, ya da yaygın bilinen ismiyle Vlad Dracula, 1431 yılında günümüzde Romanya sınırları içinde yer alan Transilvanya bölgesindeki Sighişoara kentinde doğdu. Babası Vlad II Dracul, "Ejderha" anlamına gelen bu unvanı, Katoliklerin kurduğu "Ejderha Tarikatı" (Order of the Dragon) üyeliğinden aldı. Vlad da bu unvandan türeyen "Dracula" (Dracul'un oğlu) lakabını taşıdı.Vlad, çocukluğunda dönemin geleneklerine uygun şekilde hem asil hem de askeri bir eğitim aldı. 1442 yılında, Osmanlı padişahı II. Murad döneminde, rehin olarak kardeşi Radu ile birlikte Edirne’ye gönderildi. Burada Osmanlı sarayında eğitim gördü. Arapça, Türkçe ve diplomasi öğrendi; savaş stratejileri üzerine yetkinlik kazandı. Bu dönemde Fatih Sultan Mehmet ile aynı dönemde eğitim gördüğü ve onunla kişisel bir bağ kurduğu düşünülmektedir.
Vlad Dracula, üç kez Eflak Prensi oldu (1448, 1456–1462 ve 1476). İlk kez 1448'de kısa süreliğine tahta çıksa da, asıl yönetimi 1456’da başladı. Yönetim tarzı acımasızlığıyla ünlüydü. Düşmanlarına ve hainlere karşı “kazığa oturtma” cezasını uygulaması nedeniyle "Kazıklı Voyvoda" lakabını aldı. Bu yöntemle on binlerce kişiyi infaz ettiği iddia edilir. Bu acımasız yöntemleri, düzeni sağlamak ve rakiplerine korku salmak için bir araç olarak kullandığı düşünülür.
Vlad Dracula'nın en dikkat çekici tarihi ilişkilerinden biri, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet ile olan bağlantısıdır. Gençlik yıllarında Osmanlı sarayında birlikte büyüyen Vlad ve Mehmet, ilerleyen yıllarda düşman saflarında karşı karşıya geldiler. 1462 yılında Vlad, Osmanlı’ya karşı ayaklandı ve Osmanlı topraklarına ani baskınlar düzenledi. Fatih Sultan Mehmet bu isyana karşılık Eflak Seferi düzenledi. Vlad, ordusu karşısında geri çekilmek zorunda kaldı. Bu olay, ikili arasında siyasi ve askeri anlamda önemli bir dönüm noktasıdır.
Vlad Dracula, 1476 yılında muhtemelen Osmanlı destekli güçlerle yapılan bir savaş sırasında hayatını kaybetti. Ölüm yeri kesin olarak bilinmemektedir ancak başının İstanbul’a gönderildiği ve Yedikule Zindanları'nda sergilendiği rivayet edilir.
Vlad Dracula’nın kazıklı infaz yöntemleri, kanlı yönetimi ve acımasızlığı zamanla halk efsanelerine dönüştü. 1897 yılında İrlandalı yazar Bram Stoker’ın yazdığı Dracula romanı, Vlad’ın bu karanlık geçmişinden ilham alarak modern vampir figürünü yarattı. Roman, gerçek Vlad Dracula ile doğrudan bağlantı kurmasa da, karakterin ismini ve doğu Avrupa’daki karanlık atmosferi ondan aldı.
Bugün, Vlad Dracula'nın tarihi kişiliği ile popüler kültürdeki "vampir Dracula" figürü sıklıkla karıştırılır. Ancak biri tarihi bir lider, diğeri ise kurgu karakterdir. Yine de bu ikisi arasındaki bağ, edebiyat ve sinema dünyasında büyük yankı uyandırmaya devam etmektedir.